8 Haziran 2014 Pazar

Altı Minareli Mavi Cami

Sultan Ahmet Cami - Fatih


Sultan Ahmet Cami, Mimar Sinan’ın öğrencisi, Mimar Sedefkar Mehmet Ağa tarafından; Sultan I. Ahmet’in yüksek istimlak paraları ödeyerek ve bir çok paşanın sarayını yıktırarak açtırdığı alana yapılır.6. Selatin Camisi olan Sultanahmet Cami inşaatının ilk kazmasını da Sultan I. Ahmet vurmuştur ve bu kazma halen Topkapı Müzesi’ndedir. 


17. yy’ın bu önemli eseri 20000 üzeri çini ve süslemelerindeki, hakim renk olan mavi renkten dolayı turistler tarafından “mavi cami” olarak bilinir. 


En önemli özelliklerinden birisi altı adet minaresidir.  Bu camiden önce altı minareli tek cami Mekke Cami iken Sultan Ahmet Cami sonrası Mekke Cami’ne bir adet minare daha eklenip yedi minareli bir camiye dönüştürülmüştür.
Sultan I.Ahmet’in kabri bu camide bulunan türbededir. Bu caminin 3 boyutlu görsellerini buradan inceleyebilirsiniz.



Sultan Ahmet Cami’ne nasıl giderim diyenler için en kolay yol Karaköy, Eminönü ya da Sirkeci’ye vapur, otobüs ya da Marmaray ile ulaştıktan sonra tramvay kullanmaktır.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

6 Haziran 2014 Cuma

Gemi Limanından İmparatorluk Sarayına

Dolmabahçe Sarayı - Beşiktaş
  

Dolmabahçe Sarayı’nın bugün olduğu alan önceleri gemilerin demirlediği daha sonra 17. yy’da bataklık haline gelerek doldurulan bir alandır. Sarayı Sultan Abdülmecit 1843-1856 yıllarında mimar Garabet ve oğlu Nigoğos Balyan’a yaptırmıştır. Sarayda mimari detaylardaki güzellik her noktasında görülmekte ve ziyaretçilerini keyiflendirmektedir.

Bu sarayın tamamlanması ile esas İmparatorluğun esas sarayı olan Topkapı Sarayı resmen ve tamamen terk edilmiştir (Topkapı Sarayı ile ilgili yazımızı buradan okuyabilirsiniz.)
Tabii ki yine diğer saraylarda olduğu gibi fotoğraf çekmek yasak, o yüzden içeriden görüntü ne yazık ki veremiyoruz. Ancak resimlerine göz atmak isterseniz bu linki tıklayabilirsiniz.
Dünyadaki en büyük balo salonu Dolmabahçe Sarayı’ndadır ve buradaki kristal avize 4,5 tondur. Saraya kalorifer ve elektrik sistemi 1910 yılında eklenmiştir. Dolmabahçe Sarayı’nın önemli özellikleri Osmanlı’nın son padişahı Vahdettin’in ülkeyi buradan terk etmiş olması ve Atatürk’ün bu sarayda vefat etmiş olmasıdır. Saraydaki tüm saatler bu sebeple 09.05’te durdurulmuştur. 


Saat demişken Dolmabahçe Sarayı ile Bezmi Alem Valide Sultan Cami arasında bulunan Dolmabahçe Saat Kulesinden de biraz bahsedelim. II. Abdülhamit zamanında yaptırılmış olan bu saat kulesi alttaki resimde de göreceğiniz gibi sadece saati göstermez.


Osmanlı’dan günümüze İstanbul’da kalan saat kuleleri içerisinde en meşhur olanıdır. Diğerlerini bulabilir misiniz?
Osmanlı saat kuleleri ile ilgili güzel bir yazıyı buradan inceleyebilirsiniz.
Dolmabahçe Sarayı’na nasıl giderim diyenler için Beşiktaş’tan Kabataş’a doğru giderken sol tarafta göreceksiniz.

Sağlıcakla kalın,
Bit İstanbul Yolcusu


26 Mayıs 2014 Pazartesi

Bu Bankanın Kasasına Soymaya Girmedik

Osmanlı Bankası Binası - Karaköy



Karaköy Bankalar Caddesi’nde yer alan Osmanlı Bankası Müzesi nam-ı diğer Salt Galata’yı henüz görmediyseniz en kısa sürede programınıza alın deriz.



Alt katında bulunan müzede Osmanlı Bankası’nın kuruluşundan kapanışına kadar belgeleri ile anlatılan tarihinin yanı sıra döneminde ünlü kasa imalatçısı Samuel Chatwood’a ısmarlanmış olan muhteşem kasaların içine girme fırsatını da yakalayacaksınız. Bu kasalardaki Osmanlı paraları ise yine çok ilginç. Bu müze ile ilgili geniş bilgiyi buradan edinebilirsiniz.


Yine binanın sergi salonlarında yer alan geçici Salt Galata sergilerini de buradan takip edebilirsiniz. Binanın içerisinde ayrıca bir restaurant, bir kitabevi ve bir kütüphane bulunmakta. Tuvaleti ise ilginç lavabosu için görülmeli.



Mimar Alexandre Vallaury’e sipariş edilmiş olan bu bina 1892 yılında hizmete girmiştir. Osmanlı Bankası’nın daha önce nerede olduğunu şimdi söylemeyeceğiz ama önümüzdeki yazılarımızda orayı da yazacağız. Yine de bir tadımlık gösterelim dedik J


Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

23 Mayıs 2014 Cuma

İslam Mucitleri İstanbul’da

İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi - Gülhane


İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Topkapı Saray duvarlarının bitişiğinde bulunan Has ahırlar’da kurulmuştur. Oldukça yeni olan bu müze 2008 yılında açılmıştır.



Müze bünyesinde tıp, astronomi, fizik, kimya, coğrafya vb. gibi alanların modelleri sergilenmektedir. Müzenin kurucusu olan Prof. Dr. Fuat Sezgin aslında çok daha büyük bir müzeyi Frankfurt’ta 80’li yıllarda kurmuş. Bu müze ise Kültür Bakanlığı, Valilik ve İstanbul Belediyesi ile Fuat Sezgin’in ortak girişimleri ve çalışmaları ile oluşturulmuş.



Döneme ait gelişmeleri, buluşları, keşifleri öğrenmek açısından bizlere ışık tutan müzedeki objelerin bir kısmının dönemlerindeki kitaplara, çizimlere, projelere dayanarak modellenmiş olması da ayrıca ilgi çekici. Bu müze ile ilgili daha detaylı bilgiyi bu linkten edinebilirsiniz.



İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’ne nasıl giderim diyenler Gülhane Parkı’nın Ayasofya Müzesi ya da Sarayburnu girişlerinden girerek ulaşabilirsiniz.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

16 Mayıs 2014 Cuma

Kanuni Sultan Süleyman’dan Babası İçin…

Yavuz Sultan Selim Cami - Fatih


Bu hafta İstanbul’un 7 tepesine kurulu 7 selatin camiden birisi olan ve 5. Tepeye kurulan; Kanuni Sultan Süleyman’ın babası Yavuz Sultan Selim için yaptırdığı aynı isimli camiyi gezdik.


Mimarı Acem Ali olan caminin inşaatı 1529 yılında tamamlanmıştır. Kıble duvarında Kâbe’den getirilmiş bir örtü bulunmaktadır. Külliye şeklindeki caminin, türbe, sübyan mektebi ve imareti vardır ancak imareti günümüze gelememiştir. Türbeler kısmında Yavuz Sultan Selim’in yanı sıra Şehzadeler Türbesi, Hanım Sultan, Hatice Sultan, Hafsa Sultan ve Sultan Abdülmecit’in türbeleri de yer alır. Bahçesinde bulunan sarnıç girişi de ilginç bir detaydır. Cami ile ilgili daha detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz ve 3 boyutlu tur için de bu linki tıklayabilirsiniz.




Caminin arka bölümünde, şu anda doldurulmuş ve park haline getirilmiş olan alan Bizans döneminde açılan bir çukurun etrafı tuğlalarla örülerek sarnıç olarak kullanıldığı, Aspar Sarnıcı isimli alandır. Aspar Sarnıcı’nın ismi Bizans’ın ünlü komutanı Got asıllı Aspar’ın isminden geliyordu ve 450’li yıllarda yaptırılmıştı. Osmanlılar ise bu alanı bostan olarak kullandılar ve Çukurbostan ismini verdiler. Halen buradaki mahalle bu isimle anılmaktadır. Bu alanın yeni görüntüsünü bu linkten inceleyebilir ve sarnıç ve bostanın büyüklüğünü gözünüzde canlandırabilirsiniz.


Yavuz Sultan Selim Cami’ne nasıl giderim diyenler için Fatih, Fener’de Tabakyunus sokağının solundadır. Kıyıdan yürüyerek gitmek için oldukça dik bir yokuşu tırmanmanız gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Bir İstanbul Nostaljisi

Tünel - Beyoğlu



1870’lerde sosyal hayatın merkezi Pera’dan bankacılık ve ticaretin merkezi olan Bankalar Caddesi’ne Yüksek Kaldırım’dan iniş belki kolaydı ama çıkış biraz yorucu idi muhakkak. İşte bu sebeple Fransız mühendis Eugene Henri Gavand asansör tipinde bir demiryolu projesi olan Tünel’i geliştirir ve dönemin padişahı Sultan Abdülaziz’in izni ile 42 yıllığına “yap-işlet-devret” modeli ile inşa ettirir.


17 Ocak 1875’te açılan Tünel dünyanın İngiltere – Londra’dan sonraki en eski 2. metrosudur. İlk vagonları açıktır ve elektrik olmadığı için gaz lambaları ile aydınlatılır.
Tünel’e nasıl giderim diyenler için Beyoğlu Tünel’den ve Karaköy İETT Binası’ndan girerek Tünel’i kullanabilirsiniz. Tünel ve ilgili detaylarına bu linkten ulaşabilirsiniz.




Halen İstanbul’un en sempatik yolculuklarından birini yapmaya imkan veren bu ulaşım aracının bir ucu hala Beyoğlu’ndaki sosyal hayat diğer ucu da Karaköy’deki ticari hayattır.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

30 Nisan 2014 Çarşamba

Bu da mı Gol Değil?

İnönü Stadı - Dolmabahçe


19 Mayıs 1947’de açılan stadın mimarları Vietti Violi, Şinasi Şahingiray ve Fazıl Aysu’dur. Stada daha sonra açık tribünler; arka tarafında bulunan gazhane ve havagazı fabrikalarının yıkılması ile eklenmiştir.



Stattaki ilk maç 23 Kasım 1947’de Beşiktaş ile İsveç’in AIK takımları arasında oynanmış; ilk gol Süleyman Seba tarafından atılmış ve 2-3 AIK’in galibiyeti ile sonuçlanmıştır.





2013 yılında, Haziran ayında stat, yenilenme sebebi ile yıkılmıştır. Halen inşaatı devam etmektedir.
Stat aynı zamanda Beşiktaş Jimnastik Kulübünün müzesini de barındırmaktadır. 





İnönü Stadı 28 Temmuz 1992’de İstanbul’daki ilk stadyum konserinde Bryan Adams’a ve sonrasında da Guns N’Roses, Elton John, Metallica, Madonna, Michael Jackson gibi birçok uluslararası sanatçının konserine ev sahipliği yapmıştır.




Bu stat ve müze ile ilgili detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz. İnönü Stadı’na nasıl giderim diyenlere kulübün sevenlerinin dediği gibi BeşiktAŞK’tan Kabataş’a doğru giderken Dolmabahçe Sarayı ile karşı karşıya.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

22 Nisan 2014 Salı

Tarih Sizi Çağırıyor

Arkeoloji Müzesi - Gülhane



Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren eski eserlerin toplanmaya başlanması ile 1869 yılında Aya İrini’ye toplanmış olan tarihi eserler; Müze-i Hümayun’un (İmparatorluk Müzesi) temelini oluşturur. Aya İrini küçük gelmeye başlayınca halen Arkeoloji Müzesine bağlı olan Çinili Köşk müzeye dönüştürülür. Çinili Köşkü 3 boyutlu olarak buradan inceleyebilirsiniz.



1881 yılında müzenin müdürlüğüne Osman Hamdi Bey’in atanması ile Türk müzeciliği yepyeni bir vizyona kavuşur. Yurtdışında eğitim görmesi için gönderilen ilk dört öğrenciden biri olan Osman Hamdi Bey gerek müzecilik, gerek tarihi eserlerin korunması ve onarılması gerekse de tarihi eserlerin yurtdışına kaçırılmasının önüne geçilmesi adına çok önemli adımlar atmıştır. Aynı zamanda değerli bir ressam olduğunu da bildiğimiz Osman Hamdi Bey ile ilgili detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz. Yolunuz düşerse Eskihisar’da yaşadığı müzeye dönüştürülmüş olan evini de ziyaret edin deriz. Bu müzenin bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.







Çinili Köşk’e dönecek olursak, Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Alandaki en eski binadır. Şark Eserleri Müze binası önceden Osman Hamdi Bey’in kurup ders verdiği ilk Güzel Sanatlar Akademisi’dir ve Mimar Sinan Üniversitesi’nin temellerini oluşturmuştur. Mimarı Alexander Vallaury’dir ki kendisi ayrıca Arkeoloji Müzesi ana binasının da mimarıdır. 





Arkeoloji Müzesi ana binası dünyada müze binası olarak inşa edilen ender yapılardandır ve bir tapınak görüntüsüne sahiptir. Ön bölümde bulunan Osmanlıca yazıda Asar-ı Atika Müzesi (Eski Eserler Müzesi) yazar ve üstünde inşa ettiren II. Abdülhamit’in tuğrası bulunur.
Müzenin 1891’deaçılış tarihi olan 13 Haziran hala ülkemizde müzeciler günü olarak kutlanmaktadır.






Arkeoloji Müzesi’ne nasıl giderim derseniz; ya Topkapı Sarayı, Aya İrini yanından ya da Gülhane Parkı girişinden karşıdaki Osman Hamdi Bey yokuşunu tırmanarak ulaşabilirsiniz. Müze ile ilgili detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.





İçinde bulunan eserlerdeki detayları, eserlerin çeşitliliğini ve sunduğu bilgiyi; müzenin ihtişamını anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. 

Siz en iyisi sabah erkenden bu müzeye gelin, arada dillere destan çay bahçesinde de oturup kulak kabartın; tarihin sesini duyacağınıza eminiz.

Sağlıcakla Kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

17 Nisan 2014 Perşembe

Top Kapısı Kalmadı Topkapı Sarayı Versek?

Top Kapısı (Topkapı) – Topkapı Sarayı (Sultanahmet)

Aiyos Romanos ya da Aziz Romanos ya da Porta Romanos kapısı olarak da bilinen Top Kapısı, Konstantinopolis kuşatması sırasında Fatih Sultan Mehmet’in karargahını kurduğu ve en büyük topları kurarak top saldırıları gerçekleştirdiği yerdir. Mevlanakapı ile Sulukule Kapısı arasındadır. Ancak burayı (itiraf ediyoruz) henüz keşfetmeye vakit bulamadık. Vakit bulsak kapıyı bulacak mıyız o da meçhul. İşte aradığımız kapının 2005’ten görüntüsü bu linkte. Ama takipte kalın çünkü yolculuk listemizde. Ya da daha güzeli keşfetmiş olanlarınız varsa bizimle paylaşın lütfen. Ne de olsa İstanbul da sevgi gibi paylaştıkça güzelleşiyor.


Bu konudan yola çıktık bu hafta Topkapı Sarayı’nı gezdik. Gezdik ama bu çok bilinen, sevilen, sıklıkla gezilen mekânı nasıl anlatsak ki? Hani MFÖ’nün şarkısında geçer “nerden başlasam, nasıl anlatsam” derler…
Siz en iyisi bu haftaki fotoğraflara bir göz atın ve detaylı bilgi için burayı tıklayın. Biz ise size Topkapı Sarayı’nı anlatmayalım ama birkaç detay bilgi verelim.



  • Babüsselam’dan (orta kapı) içeriye padişah hariç kimse at ile giremezdi. Bunun tek istisnası Belgrad Kalesini almış olan İvaz Mehmet Paşa idi. (fotoğrafı yukarıda)
  • Saraydaki en yüksek yapı mahkeme binasında bulunan adalet kulesidir. Bu kule tarihi yarımadanın tüm fotoğraflarında Topkapı Sarayı tarafına baktığımızda gördüğümüz kuledir. (sağda)





  • Girince sağda bulunan mutfak şu bölümlerden oluşur : ana mutfak, şerbethane, helvahane, kalayhane, kilerhane. Kuzu eti mutlaka Trakya Kıvırcığı olmuştur. Harem ve Padişah için Özel mutfak vardır ve adı Kuşhane’dir.
  • Topkapı Sarayı’nın bünyesinde yaklaşık 11.000 Çin Porseleni bulunmaktadır.
  • Harem; yani başkasının girmesinin haram olduğu yeri Zülfü Baltacılar Ocağı korurdu. Bu ocak sarayda gece de kalabilen tek ocaktı.
  • Cuma namazları hiç sarayda kılınmaz hep dışarı çıkılırmış.
  • Bahçesinde halhallı ceylanlar dolaşırmış.



  • Saray bünyesinde 2500’ü minyatürlü yaklaşık 22.000 el yazması kitap bulunmaktadır.
  • IV. Murat spor alanına inen tek padişah olmuş. Alanda taştan bir tahtı bulunmaktadır. (sağda)
  • Yıldız Sarayı’nda (burada yazmıştık) gördüğümüz, zaman içinde yeni yapıla eklenerek büyüyen saray olgusunu bu sarayda da görmekteyiz.
  • Abdülmecit Sarayı tamamen bırakan padişahtır.








  • Bab-ı Hümayun’dan girdikten sonra (girdikten sonra ki fotoğrafı aşağıdadır) solda Karakol’un yanında Nika Ayaklanmasında yakılan Samson Hastanesi kalıntılarını ve Aya İrini Müzesi’ni görebilirsiniz. Aya İrini’yi de artık ayrıca ziyaret etme imkânı vardır. Bilgi için burayı tıklayabilirsiniz.

  • Babussaade yani Mutluluk Kapısı sarayın özel bölümlerine; üçüncü avluya açılan kapı idi. Sefere çıkan ordunun komutanına Sancak-ı Şerif, Padişah tarafından bu kapının önünde verilirdi. (sağda)




Bu sarayı gezerken Kutsal Emanetler, Harem, III: Ahmet Kütüphanesi, İftariye Kameriyesi ve daha bir çok önemli bölümü de gezebilirsiniz. Buraya bir gün ayırmak hakkıyla gezmek için yeter mi diye düşünmeden edemiyoruz.

Bu yazıdaki Topkapı Sarayı bilgileri özel gezilerden edinilen bilgiler ve Murat Belge’nin İstanbul Gezi Rehberi isimli kitabındaki bilgilerden derlenmiştir.

Sağlıcakla Kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

9 Nisan 2014 Çarşamba

O Kurnadan Bu Kurnaya

Galatasaray Hamamı - Galatasaray

Galatasaray Hamamı 1481 yılında II. Beyazıt tarafından Galatasaray Külliyesi içinde inşa edilmiştir.
1964 yılında bir restorasyon geçirir. Hamam keyfi yapmak isteyenler için İstanbul’da bulunan birçok noktadan birisidir. 

Oldukça merkezi bir noktada bulunan yapının yurt dışında da ünlü ziyaretçileri bulunmakta; moda çekimleri yapılmaktadır.












Biz içeride müşteriler olduğu için resim çekemedik ama detaylı bilgi ve görselleri için burayı tıklayabilirsiniz.

Galatasaray Hamamı’na nasıl giderim diyorsanız; Galatasaray Lisesi’nin yanındaki ara sokaktan girince karşınıza çıkacak.

Bu haftayı tahmin edeceğiniz gibi yüzümüzü gülümsetecek; Adile Naşit ve Hikmet Gül'ün önderliğinde bu linkte bulacağınız meşhur sahne ile bitirelim. Yüzünüz hep gülsün.


Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

31 Mart 2014 Pazartesi

Sarayda Eğitim

Mimar Sinan Üniversitesi - Fındıklı


Sultan Abdülmecit’in kızları Cemile Sultan ve Münire Sultan için yaptırdığı çifte sarayların mimarı Balyan Ailesinden Garabet Amira Balyan’dır.

Cemile Sultan’a ait olan saray Çırağan Sarayı’ndaki yangından sonra Meclis-i Mebusan olarak kullanılmış, Cumhuriyetin ilanından sonra Sanayi-i Nefise’ye ev sahipliği yapmaya başlamış; 1928’de de ismi değişerek Güzel Sanatlar Akademisi olan kuruma devredilmiştir. 






1 Nisan 1948’de geçirdiği yangında kütüphanede bulunan çok değerli yayınları, kitapları, eğitim eşyalarını ve sanat eserlerini kaybetmiştir.







1953’te tadilattan sonra yeniden açılan binaya Atatürk Kız Lisesi olarak kullanılan Adile Sultan Sarayı’nın da eklenmesi ve bahçede bulunan Zevki Kadın Sübyan Mektebi’nin de Mimar Sinan Üniversitesi’ne tahsisi ile bugünlere gelinmiştir. Sübyan Mektebi’nin şu anda içerisinde minik bir PTT şubesi vardır. Hemen yanında da nefis çeşmesini görebilirsiniz. Daha detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.








Bina – normal olarak – ziyarete açık olmasa da arada bünyesinde açılan küçük sergiler sayesinde içeriye girebilir ve küçük bir fikir edinebilirsiniz. Sergileri ve diğer etkinlikleri takip etmek için bu linki kullanabilirsiniz. Mimar Sinan Üniversitesi’ne nasıl giderim derseniz. Kabataş’a çok yakındır. Karaköy tarafına doğru devam ettiğinizde zaten bu binayı göreceksiniz.


Bir de küçük sır veriyoruz. Pek bilinmiyor. Buraya kadar gelmişken Tophane-i Amire Binası’nda bulunan Mimar Sinan Üniversitesi dükkânından üniversitenin yayınlarını çok uygun fiyatlara edinebilir bunun yanı sıra okul ile ilgili çeşitli özel tasarım objeleri de alabilirsiniz.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu

25 Mart 2014 Salı

Vazgeçilmez Kılan Küçük Detaylar

Surp Yeğya Ermeni Kilisesi - Eyüp
 


Detaylar bir bütünü mükemmelleştiren, vazgeçilmez kılan unsurlardır. İstanbul’un; işte böyle; küçük detaylar ile vazgeçilmez olduğunu düşünürüz hep. Herkes öyle ya da böyle, bir şekilde yakalanır güzelliğine ve detaylarında kaybolur.












Bu hafta Eyüp’te bulunan bu ufacık kilisedeydik. Üzgünüz İstanbul Yolcuları burayı birçoğunuz sadece bu satırlar ve resimler ile tanıyabileceksiniz. Çünkü bu kilise artık sadece yılda 3-4 defa özel günler için açılıyor.



Kilisenin kuruluşuna dair tam tarih bilinmese de 16. yy ya da 17. yy’da yapılmıştır. 1766’da kapatılıp 26 Mart 1800 tarihli bir ferman ile açılan kilise zamanla zarar görmüş; 1832’de Bezciyan Ailesinin desteği ile yeniden ibadete açılmıştır. Son restorasyon tarihi 1995’tir.



Yine aynı mekan 1832’de yapılan Bezciyan İlkokulu’na da evsahipliği yapmıştır; 1980’lerin başında öğrenci yetersizliği sebebi ile kapanmıştır.


Eskiden Eyüp’te yaşayan cemaatinin zamanla taşınarak yok olması ile kapanan bu özel mekân İstanbul’u vazgeçilmez kılan detaylardan sadece biri ve biz İstanbul'un detaylarında kaybolmaya bayılıyoruz.

Sağlıcakla kalın,
Bir İstanbul Yolcusu